Sakarya ile Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Sapanca Gölü, son günlerde hem su seviyesindeki belirgin düşüş hem de yüzeye doğru yükselen esrarengiz kabarcıklarla Türkiye’nin gündemine yerleşti. Göl yüzeyinde adeta kaynama görüntüsü oluşturan kabarcıklar, vatandaşlar tarafından kaydedilerek sosyal medyada hızla yayıldı. Bu görüntüler, doğa bilimcilerden çevre aktivistlerine kadar geniş bir kesimde kaygıya neden oldu.
Su kotunun tehlikeli seviyelere yaklaşması, uzun süredir devam eden kuraklık, iklim değişikliğinin etkileri, kontrolsüz su tüketimi ve bölgedeki yapılaşma nedeniyle daha da hızlandı. Göl kıyısında gözle görülür bir çekilme yaşanırken, bazı bölgelerde taban çamurlarının dahi açığa çıktığı belirtiliyor. Bu durum, hem içme suyu güvenliği hem de doğal yaşam için ciddi tehdit oluşturuyor.
Gölün tabanından yüzeye doğru çıkan kabarcıkların nedeni ise henüz kesinleştirilebilmiş değil. Jeolojik olarak aktif bir bölgede bulunan Sapanca’nın altında fay hatları yer alıyor. Bu nedenle gölden yükselen kabarcıkların bir kısmının yer altı gazlarıyla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Halk arasında “deprem habercisi mi?” soruları yoğunlaşsa da uzmanlar bilimsel veriler olmadan paniğe kapılmanın doğru olmayacağı görüşünü paylaşıyor. Kabarcıklara sebep olarak hem biyolojik çürüme sonucu oluşan gazlar hem de taban hareketliliği şüpheler arasında yer alıyor.
Bölgenin doğal zenginlikleri açısından da durum ciddiyetini koruyor. Sapanca Gölü, yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan hassas bir ekosistem. Su seviyesindeki belirgin azalma, üreme alanlarının daralmasına ve balık popülasyonlarının tehlike altına girmesine yol açıyor. Göçmen kuşlar için de önemli bir durak noktası olan göl, çevresel dengenin bozulması hâlinde geri dönülmesi mümkün olmayan kayıplar yaşayabilir.
Uzmanlar, gölün korunması için zaman kaybedilmeden bilimsel araştırmaların hızlandırılması, su kullanımının sıkı şekilde denetlenmesi ve gölü besleyen kaynakların korunması gerektiğini vurguluyor. Bölge halkı ise yetkililerden acil açıklama bekliyor. Sapanca’nın geleceği için atılacak adımlar, yalnızca bölgeyi değil, göle bağlı geniş nüfusun sağlığını ve yaşam koşullarını doğrudan etkileyecek.
Sapanca Gölü şimdilik sessiz. Ancak verdiği sinyaller çok güçlü. Doğanın bu uyarı çağrısı dikkate alınmazsa, bugün kaydedilen görüntüler gelecekte çok daha büyük bir çevresel krizin başlangıcı olarak hatırlanabilir. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Sapanca Gölü’ne uzatılacak yardım eli için çok mu geç kalındı?
